21 Ekim 2016 Cuma

"Nobel ve Madonna" Eleştiri dediğin....






Ben,geçtiğimiz günlerde kendimi hiç beklemediğim bir bakış açısıyla bakarken yakaladım:) Aslına bakılırsa her zaman eleştirdiğim bir bakış açısıyla... Uzun süredir yazmak istediğim bir konuyu ele almanın tam zamanı dedim hemen : Eleştiri Kültürü ..


Önce nereden bu  noktaya geldiğimi açıklayayım;Nobel Edebiyat Ödülü açıklandı.Bu benim gibi edebiyat meraklılarının hayli önemsediği bir ödül ,sonuçta zamanın en iyi yazarını işaret ediyor genel geçer bir bakış açısıyla ... Hadi itiraf edeyim ben Murakami alır diye beklemiştim ve Bob Dylan aldı:) Kendimi şunu derken buldum : Müzik ödüllerini de romancılara versinler esin kaynağı oldukları için o zaman ... E bir de dayanamayıp tweet attım ,eleştiri yapmak lazım böyle bir şeye değil mi? Neyse ki durup düşününce bunun hayli yenilikçi ve aslında gayet doğru bir yaklaşım olabileceğini fark etmeyi başardım ve tweeti sildim. Nobel Edebiyat ödülünün amacı, gerçek bir etkiyi sözcükleri kullanarak yaratan kişiye ödül vermek değil miydi? Adaylık sürecinde farklı bir bakış açısına sahip biri demişti ki muhtemelen bu adam kültüre yön verdi kelimeleri ile bunu da değerlendirmeliyiz :) Söz konusu olan etki yaratmaksa evet hem kendi ülkesinde hem de dünyada eserleri bilinen bir şair ödül almıştı.İşin ilginç yanı o bunu çok da önemsemedi,ödül komitesi günlerce ona ulaşamadı ,en basit biçimde web sitesinden ödül aldım diye duyuru yaptı sonra da kaldırdı.Belli ki  bizim yarattığımız olanca tantanaya rağmen , yaptığı işin onda yarattığı tatmin duygusu önemli ; bir ödül almış olmak hedef değil ,biz mi aşırı önemsiyoruz acaba bu "ödül" kavramını diye düşündüm.
Kim ki bu adam diyecekler için birazcık wikipedia bilgisi gelsin : Bob Dylan 


Aslında anlatmak istediğim ve uzun süredir aklımda olan nokta, eleştiri dozunun  bazen hayli amacından saptırılarak bilerek arttırılması ve tersine bir iletişim tekniği olarak kullanılması...Eleştiri dediğin bir şekilde yapıcı olmalı aslında , eğer o konuyu gerçekten çok iyi biliyorsan  daha iyi olmasını sağlamalısın bu yorum ile mesela ...Ama yok ne yapılıyor, ne yapıyoruz: <bunu beğenmedim,orada niye yok,çok basit kalmış,çocuksu,çok karmaşık,ben olsam böyle yapardım,neden oraya gitmedin> gibi aklımıza gelen ne kadar şikayet ya da olumsuz bakış açısı içeren cümle varsa sıralamayı marifet sayıyoruz.

Bir bakıyorsun ki herkes herşeyi bildiğini iddia ediyor.Kendi uzmanlık alanları olmayan durumlar olması veya farklı bakış açısı içermesine bakılmaksızın eleştirmiş olmak için eleştiri yapılıyor.şöyle ki ;yoldan çevirip bir adama sorsan tuttuğu futbol  takımının antrenörüne demediğini bırakmaz- ben olsam bu hafta şu oyuncuyu sahaya çıkarmaz şunları birlikte oynatırdım der mesela:) Farklı bir şekilde giyinen bir tanıdıklarının arkasından iki kadın gayet rahat biçimde moda faciası ,bunun gardıropuna el atıp değiştirmek lazım diye yorum yapabilir. Bir futbol takımının iç dinamikleri  seyircinin gördüğü duruma göre farklı bir yapıda olabilir bunu dışarıdan eleştirmek oldukça kolaydır. Kıyafet konusuna gelirsek adında"moda" olup bu stil mutlak doğru diyen  TV programları varken :)  bunu söylemek abes görünebilir ama zevkler ve renkler gerçekten tartışılmaz . Kıyafet onu giyenin ruh haline göre görünür gözümüze aslında tam da bu nedenle şöyle de bir tabir vardır aslında çuval giyse yakışıyor :) Öyle rahat etmiştir ve giyinmiştir bu kadar basit...


Eleştiriyi bir iletişim yöntemi olarak kullanıyoruz demiştim bir de ; bu bazıları için dikkat çekme aracı ,bunu kullanarak  karşılarındakinin kendileri ile iletişime  zorlamış oluyorlar.Kötü sözcükler,argo tabirler ya da  karşılarındakini kızdırma olasılığını gördükleri, hassas olduğunu bildikleri bir durum varsa onun kullanımına kadar gidiyor bu durum zaman ve mekana göre...Gündelik hayatta kendi çevrelerine bunu yüzyüze yapanlar da var, özellikle yüksek takipçili sosyal medya hesaplarının sahiplerine demediğini bırakmayanlar da... Diğerini aşağılayarak kendini daha iyi  ve üstün hissetme hali kısacası...Ben bir psikolog ya da psikiyatrist değilim bu konuyla çok ilgili olsam da :) muhtemelen bir terminolojik karşılığı vardır ama benim tanımım komplekslilik kısaca...


Bu yazı birkaç günde yazıldı,  eleştiri kültürümüz üzerine yazmaya başlamışken birden şu Kürk Mantolu Madonna olayı oluverdi :) üzgünüm ama sayfalar dolusu yorum yapanlar olarak  hepimiz bir reklam kampanyasının gönüllü destekçileri olduk .Her konuda fikrimizi söylemeye hazır hallerimiz sağolsun . Şöyle ki Kürk Mantolu Madonna yı bir şarkıcının hayatından bahseden bir roman sandığını ifade edip üstüne de sanki mağdur olmuş gibi davranan o kişinin böyle durumların küçümseme aracı olarak kullanıldığını bilip bunu kullanmadığını nasıl garanti edebiliriz ki :) Ama  bence kendisine bi teşekkür etmeli ,bu kitabı hiç okumayıp vikipedia dan ne olduğuna bakanlar  (!)   yorum yapma ve görünme ihtiyacını gidermek için öğrendi ucundan da olsa ... hadi bi tık öteye geçeyim ; Madonna göndermesinin kaynağı olan Maria yani Hz Meryem den alıyor iki figür de adını ya hani , alegori yaptım da diyebilir her an , dikkat çekip hem kendinin ,hem TV kanalının hem de çekilecek dizinin viral(!) reklamını yapan bu hanımefendi şaşırmayın ... 

Böyle durumlar için çok  söze gerek de yok belki de  bizzat Sabahattin Ali tarafından yazılmış bir kitap var öneririm  :"İçimizdeki Şeytan" bazı şeyler  kolay değişmiyor galiba :))
.. 

Bu eleştirel hallerimizin düzelmesi için ne yapmalı  denirse ;herkesin çözümü kendi bakış açısına göre  ama felsefe eğitimi işe yarardı sanki bununla birlikte okuma keyfini aşılamak için birşeyler yapsak elimizden geldiğince ve bir de okuduklarının üzerinde tartışmayı öğretsek mesela?Kalkıp da eğitim müfredatını değiştirelim demiyorum elbette,yapabilenler kendi adımlarını atsın herşeyi biryerlerden veya birisinden beklemekten vazgeçelim artık ...Küçük çabalar ,büyük ve kalıcı sonuçların  yaratılmasına destek olabilir benim bakış açımla zira...


Bu yazıyı  sevdiğim bir Dylan şarkısı ile bitirmeli ,o değil de şarkının sözlerine bakınca ciddi bir dünya eleştirisi var :) 

Bob Dylan – The Times They Are A-changin'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder