Ben,geçtiğimiz günlerde kendimi hiç beklemediğim bir bakış açısıyla bakarken yakaladım:) Aslına bakılırsa her zaman eleştirdiğim bir bakış açısıyla... Uzun süredir yazmak istediğim bir konuyu ele almanın tam zamanı dedim hemen : Eleştiri Kültürü ..
Kim ki bu adam diyecekler için birazcık wikipedia bilgisi gelsin : Bob Dylan
Aslında anlatmak istediğim ve uzun süredir aklımda olan nokta, eleştiri dozunun bazen hayli amacından saptırılarak bilerek arttırılması ve tersine bir iletişim tekniği olarak kullanılması...Eleştiri dediğin bir şekilde yapıcı olmalı aslında , eğer o konuyu gerçekten çok iyi biliyorsan daha iyi olmasını sağlamalısın bu yorum ile mesela ...Ama yok ne yapılıyor, ne yapıyoruz: <bunu beğenmedim,orada niye yok,çok basit kalmış,çocuksu,çok karmaşık,ben olsam böyle yapardım,neden oraya gitmedin> gibi aklımıza gelen ne kadar şikayet ya da olumsuz bakış açısı içeren cümle varsa sıralamayı marifet sayıyoruz.
Bir bakıyorsun ki herkes herşeyi bildiğini iddia ediyor.Kendi uzmanlık alanları olmayan durumlar olması veya farklı bakış açısı içermesine bakılmaksızın eleştirmiş olmak için eleştiri yapılıyor.şöyle ki ;yoldan çevirip bir adama sorsan tuttuğu futbol takımının antrenörüne demediğini bırakmaz- ben olsam bu hafta şu oyuncuyu sahaya çıkarmaz şunları birlikte oynatırdım der mesela:) Farklı bir şekilde giyinen bir tanıdıklarının arkasından iki kadın gayet rahat biçimde moda faciası ,bunun gardıropuna el atıp değiştirmek lazım diye yorum yapabilir. Bir futbol takımının iç dinamikleri seyircinin gördüğü duruma göre farklı bir yapıda olabilir bunu dışarıdan eleştirmek oldukça kolaydır. Kıyafet konusuna gelirsek adında"moda" olup bu stil mutlak doğru diyen TV programları varken :) bunu söylemek abes görünebilir ama zevkler ve renkler gerçekten tartışılmaz . Kıyafet onu giyenin ruh haline göre görünür gözümüze aslında tam da bu nedenle şöyle de bir tabir vardır aslında çuval giyse yakışıyor :) Öyle rahat etmiştir ve giyinmiştir bu kadar basit...
Bir bakıyorsun ki herkes herşeyi bildiğini iddia ediyor.Kendi uzmanlık alanları olmayan durumlar olması veya farklı bakış açısı içermesine bakılmaksızın eleştirmiş olmak için eleştiri yapılıyor.şöyle ki ;yoldan çevirip bir adama sorsan tuttuğu futbol takımının antrenörüne demediğini bırakmaz- ben olsam bu hafta şu oyuncuyu sahaya çıkarmaz şunları birlikte oynatırdım der mesela:) Farklı bir şekilde giyinen bir tanıdıklarının arkasından iki kadın gayet rahat biçimde moda faciası ,bunun gardıropuna el atıp değiştirmek lazım diye yorum yapabilir. Bir futbol takımının iç dinamikleri seyircinin gördüğü duruma göre farklı bir yapıda olabilir bunu dışarıdan eleştirmek oldukça kolaydır. Kıyafet konusuna gelirsek adında"moda" olup bu stil mutlak doğru diyen TV programları varken :) bunu söylemek abes görünebilir ama zevkler ve renkler gerçekten tartışılmaz . Kıyafet onu giyenin ruh haline göre görünür gözümüze aslında tam da bu nedenle şöyle de bir tabir vardır aslında çuval giyse yakışıyor :) Öyle rahat etmiştir ve giyinmiştir bu kadar basit...
Eleştiriyi bir iletişim yöntemi olarak kullanıyoruz demiştim bir de ; bu bazıları için dikkat çekme aracı ,bunu kullanarak karşılarındakinin kendileri ile iletişime zorlamış oluyorlar.Kötü sözcükler,argo tabirler ya da karşılarındakini kızdırma olasılığını gördükleri, hassas olduğunu bildikleri bir durum varsa onun kullanımına kadar gidiyor bu durum zaman ve mekana göre...Gündelik hayatta kendi çevrelerine bunu yüzyüze yapanlar da var, özellikle yüksek takipçili sosyal medya hesaplarının sahiplerine demediğini bırakmayanlar da... Diğerini aşağılayarak kendini daha iyi ve üstün hissetme hali kısacası...Ben bir psikolog ya da psikiyatrist değilim bu konuyla çok ilgili olsam da :) muhtemelen bir terminolojik karşılığı vardır ama benim tanımım komplekslilik kısaca...
Bu eleştirel hallerimizin düzelmesi için ne yapmalı denirse ;herkesin çözümü kendi bakış açısına göre ama felsefe eğitimi işe yarardı sanki bununla birlikte okuma keyfini aşılamak için birşeyler yapsak elimizden geldiğince ve bir de okuduklarının üzerinde tartışmayı öğretsek mesela?Kalkıp da eğitim müfredatını değiştirelim demiyorum elbette,yapabilenler kendi adımlarını atsın herşeyi biryerlerden veya birisinden beklemekten vazgeçelim artık ...Küçük çabalar ,büyük ve kalıcı sonuçların yaratılmasına destek olabilir benim bakış açımla zira...
Bu yazıyı sevdiğim bir Dylan şarkısı ile bitirmeli ,o değil de şarkının sözlerine bakınca ciddi bir dünya eleştirisi var :)
Bob Dylan – The Times They Are A-changin'
Bu yazı birkaç günde yazıldı, eleştiri kültürümüz üzerine yazmaya başlamışken birden şu Kürk Mantolu Madonna olayı oluverdi :) üzgünüm ama sayfalar dolusu yorum yapanlar olarak hepimiz bir reklam kampanyasının gönüllü destekçileri olduk .Her konuda fikrimizi söylemeye hazır hallerimiz sağolsun . Şöyle ki Kürk Mantolu Madonna yı bir şarkıcının hayatından bahseden bir roman sandığını ifade edip üstüne de sanki mağdur olmuş gibi davranan o kişinin böyle durumların küçümseme aracı olarak kullanıldığını bilip bunu kullanmadığını nasıl garanti edebiliriz ki :) Ama bence kendisine bi teşekkür etmeli ,bu kitabı hiç okumayıp vikipedia dan ne olduğuna bakanlar (!) yorum yapma ve görünme ihtiyacını gidermek için öğrendi ucundan da olsa ... hadi bi tık öteye geçeyim ; Madonna göndermesinin kaynağı olan Maria yani Hz Meryem den alıyor iki figür de adını ya hani , alegori yaptım da diyebilir her an , dikkat çekip hem kendinin ,hem TV kanalının hem de çekilecek dizinin viral(!) reklamını yapan bu hanımefendi şaşırmayın ...
Böyle durumlar için çok söze gerek de yok belki de bizzat Sabahattin Ali tarafından yazılmış bir kitap var öneririm :"İçimizdeki Şeytan" bazı şeyler kolay değişmiyor galiba :))
..
Bu eleştirel hallerimizin düzelmesi için ne yapmalı denirse ;herkesin çözümü kendi bakış açısına göre ama felsefe eğitimi işe yarardı sanki bununla birlikte okuma keyfini aşılamak için birşeyler yapsak elimizden geldiğince ve bir de okuduklarının üzerinde tartışmayı öğretsek mesela?Kalkıp da eğitim müfredatını değiştirelim demiyorum elbette,yapabilenler kendi adımlarını atsın herşeyi biryerlerden veya birisinden beklemekten vazgeçelim artık ...Küçük çabalar ,büyük ve kalıcı sonuçların yaratılmasına destek olabilir benim bakış açımla zira...
Bu yazıyı sevdiğim bir Dylan şarkısı ile bitirmeli ,o değil de şarkının sözlerine bakınca ciddi bir dünya eleştirisi var :)
Bob Dylan – The Times They Are A-changin'